Erdoğan ve Fidan’dan Gazze, İran ve Küresel Adalet İçin Tarihi Mesajlar
İslam Dünyasının Vicdanı İstanbul’da Buluştu

İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde toplandı.
Toplantının açılış konuşmalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan, İsrail’in saldırılarını sert sözlerle kınadı, İslam dünyasına birlik çağrısı yaptı.
İstanbul’dan Dünyaya Yükselen Vicdan Sesi
İstanbul, 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde İslam dünyasının kalbi oldu. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın tarihi nitelikteki açılış konuşmalarıyla başladı.

Erdoğan: “Gazze’nin karanlığını adaletin ışığı aydınlatacak”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü “devlet terörü”ne karşı sert ve açık bir dil kullandı. “Bugün karanlık olabilir, ama zafer inananların olacaktır” diyerek konuşmasına damga vuran Erdoğan, özellikle Gazze’de hayatını kaybeden 55 bini aşkın sivilin yüzde 65’inin kadın ve çocuk olduğuna dikkat çekti:
“Gazze’yi enkaza çevirdiler. Sağlık tesisleri, okullar, camiler, hatta kiliseleri bile bombaladılar. Un için sıraya giren insanları dahi katlettiler.”
Erdoğan, sadece İsrail’in Gazze’ye değil, aynı zamanda Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran’a yönelik saldırılarına da değinerek, bu eylemlerin “bölgesel barışın önündeki en büyük engel” olduğunu belirtti. İran’a yapılan saldırıların “meşru müdafaa kapsamında aldığı önlemler” olduğunu vurguladı:
“İsrail’in terörüne karşı koymak, meşrudur, haklıdır. Bu saldırılar, müzakereleri baltalama ve bölgede istikrarsızlık çıkarma amacını taşımaktadır.”
“Netanyahu’nun emelleri dünyayı felakete sürüklüyor”
Konuşmasında İsrail Başbakanı Netanyahu’yu açıkça hedef alan Erdoğan, “tarihi Kudüs’ün çatısını gasp etmeye çalışıyorlar” diyerek Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıların da kabul edilemez olduğunu vurguladı:
“Netanyahu’nun siyonist emelleri, yalnızca bölgeyi değil, tüm dünyayı felakete sürüklüyor. Bu tıpkı 90 yıl önce Hitler’in başlattığı yangın gibidir.”
Erdoğan, konuşmasını umut dolu sözlerle bitirdi:
“Ben yürekten inanıyorum ki, acıların değil zaferlerin, barışın konuşulduğu günler yakındır.”

Fidan: “İslam coğrafyasının sesi daha da yükselecek”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, konuşmasında İslam dünyasında yükselen yeni bir diriliş ruhuna dikkat çekti. Afrika’dan Asya’ya uzanan coğrafyada yeniden adalet ve refah temelli bir birlik çağrısında bulundu:
“Afrika’nın sesi bizim sesimizdir. Bu dirilişi hep birlikte büyütmeliyiz.”
Gazze, İran, Yemen ve Lübnan gibi kriz bölgelerine işaret eden Fidan, toplantının tam da bu kriz ortamında gerçekleşmesinin anlamlı olduğunu belirtti. İsrail’in İran’a yaptığı son saldırıya dair ise net mesaj verdi:

“Bu hukuk dışı saldırıları şiddetle kınıyoruz. Uluslararası toplum bu saldırılara sessiz kalmamalıdır.”
“Birlik olmazsa zafer de olmaz”
Fidan, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde ümmetin ancak birlik içinde hareket ederse güçlü olacağını vurguladı:
“Parçalanan mesaj düşer, bölünen kalpler zafer görmez. Müslüman azınlıklar, İslam dünyasının ayrılmaz parçasıdır.”
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsüne de değinen Fidan, bu devletin İslam dünyasında hak ettiği yeri alması gerektiğini belirtti. Balkanlar’daki ve Arakan’daki Müslümanların da unutulmadığını vurgulayan Fidan, teşkilatın artık daha etkin ve koordineli bir yapı haline gelmesi gerektiğini vurguladı.
Ortak Vizyon: Adalet, Direniş ve Dayanışma
İki konuşmanın ortak noktası, İsrail’in işgal politikalarına karşı İslam dünyasının topyekûn duruş sergilemesi, Filistin davasına sahip çıkılması ve uluslararası sistemde adaletin yeniden inşası için birlikte hareket edilmesi çağrısı oldu.

Bu toplantı sadece bir diplomatik buluşma değil, aynı zamanda zulme karşı yükselen vicdanın sesidir. Erdoğan ve Fidan’ın ifadeleri, artık İslam coğrafyasının sessiz kalmayacağını ve hakikat için daha gür konuşacağını göstermiştir. İsrail’in saldırgan politikaları karşısında ortak hareket etme iradesi, bu zirvenin en kıymetli çıktısı olacaktır.
İstanbul’da atılan bu adım, sadece bir zirve değil, aynı zamanda bir dirilişin, dayanışmanın ve yeniden adalet inşasının çağrısıdır. Artık İslam dünyası, mazlumların değil, mazlumlara sahip çıkanların tarafında tarih yazacaktır.
yilmazparlar@yahoo.com