İİran’dan ABD ve İsrail’e Sert Tepki
“Bombalanan Sadece Nükleer Tesisler Değil, Uluslararası Hukuktur”
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul’daki İİT Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında düzenlediği basın toplantısında ABD ve İsrail’i uluslararası hukuku çiğnemekle suçladı. Gazeteci Yılmaz Parlar’ın Çin ve Rusya’yla ilişkiler üzerine yönelttiği soruya dikkat çekici yanıtlar verdi.

İstanbul, 22 Haziran 2025 — Lütfi Kırdar Kongre Merkezi
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısının ikinci gününde düzenlediği basın toplantısında tarihi bir çıkış yaptı. ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıyı “BM Sözleşmesi’nin ve küresel hukukun bombalanması” olarak nitelendiren Arakçi, İsrail’in bölgeyi topyekûn savaşa sürüklemeye çalıştığını vurguladı.
“Amerika sadece bir nükleer tesisi değil, Birleşmiş Milletler’i bombaladı”
Arakçi konuşmasında ABD’nin saldırısını şu sözlerle değerlendirdi:
“ABD’nin İran’ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik saldırısı, BM Sözleşmesi’nin 2. maddesi 4. fıkrasındaki güç kullanma yasağının ve İran’ın egemenliğine saygı yükümlülüğünün açık ihlalidir. Bu aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararına da aykırıdır.”
Arakçi, saldırının yalnızca İran’ın değil, küresel nükleer silahların yayılmasının önlenmesi rejiminin de hedef alındığını belirtti:
“Sadece bizim tesislerimiz değil, uluslararası hukuk bombalandı. NPT bombalandı. Diplomasi bombalandı.”

“Saldırının büyüklüğü değil, doğası affedilemezdir”
Saldırının yol açtığı zararın büyüklüğünden çok, uluslararası hukukun hiçe sayılmasının altını çizen Arakçi:
“Hasarın ne kadar olduğu değil, bir nükleer tesise yapılan saldırının affedilemez bir suç olması önemli. Bu saldırı açık bir savaş suçudur ve kınanmalıdır.”
“Diplomasi kapısı her zaman açık olmalı… ama artık o kapı zarar gördü”
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Arakçi, saldırının ardından diplomasi için ne kadar alan kaldığını şu sözlerle ifade etti:
“Diplomasi kapısı açık olmalı ama şu anda ülkemiz saldırı altında. Meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde gereken cevabı verdik ve gerektiği sürece vermeye devam edeceğiz.”
Yılmaz Parlar’ın Çin ve Rusya sorusuna dikkat çekici yanıt
Gazeteci Yılmaz Parlar, toplantıda İran Dışişleri Bakanı’na şu soruyu yöneltti:

“Çin’in İran’a destek vereceği konuşuluyor. Bu destek, ABD ve İsrail için caydırıcı olur mu? Ayrıca Rusya ile ilişkileriniz bağlamında ne gibi beklentileriniz var?”
Soruyu “yerinde ve çok değerli bir soru” olarak nitelendiren Arakçi, şu uzun yanıtı verdi:
“ABD ve İsrail diplomasiyi sabote etti. Bizimle müzakereler sürerken İsrail’e yeşil ışık yaktılar, hatta yönlendirdiler. Bu ülkeler, sadece tehdidi ve zorbalığı anlıyor. Çin’in bize yönelik dayanışması, sadece caydırıcılık açısından değil, uluslararası meşruiyetin yeniden inşası açısından da kıymetlidir. Çin’in verdiği sinyalleri dikkatle takip ediyoruz.
Rusya ile ilişkilerimiz ise stratejik düzeyde sürüyor. Enerji, savunma ve bölgesel güvenlik alanlarında iş birliğimiz derinleşerek devam ediyor. Bu saldırılar karşısında Rusya’nın sergileyeceği tutum, sadece bizim için değil, küresel istikrar için de belirleyici olacak.”
“ABD artık kırmızı çizgi tanımıyor”
Arakçi, ABD’nin uluslararası hukuk kurallarını tamamen ihlal ettiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD’nin artık hiçbir kırmızı çizgisi kalmamıştır. Son gece yaşananlar bunu açıkça göstermiştir. Diplomasiye ne kadar alan kaldı, bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.”
Abbas Arakçi’nin İstanbul’dan verdiği mesajlar, sadece İran’ın değil, uluslararası düzenin alarm verdiğini gösteriyor. Çin ve Rusya’ya dair umutlu ancak ihtiyatlı yaklaşımı, Doğu-Batı hattındaki yeni bloklaşmanın sinyallerini verirken, Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılan bu açıklamalar, bölgenin kaderini belirleyebilecek nitelikteydi.
Gazeteci Yılmaz Parlar’ın sorusu, bu kriz ortamında denge unsurlarını ortaya koyma bakımından önemli bir diplomatik zemin sundu.
yilmazparlar@yahoo.com