Sütlüce İnşaat kazasını teknik değerlendirmesi
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı
Nusret Suna, idari binalarında 01 Ağustos 2018 Çarşamba günü,
Sütlüce İnşaat kazasının teknik değerlendirmesini
Basınla Paylaştı.
24 Temmuz 2018 tarihinde Beyoğlu Sütlüce Mahallesi İmrahor
Caddesi üzerinde bulunan bir inşaatın temel kazısı sırasında
komşu parseldeki bina yıkılması üzerine; TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası heyet oluşturarak bölgede gözleme
dayanarak yaptıkları ön teknik değerlendirme metnini basınla
paylaştı.
Değerlendirme metni, sadece teknik analiz içermemekte, bütün
olarak sisteme, sistemin paydaşlarına, paydaşların görev
ve sorumluluklarına dönük belirleme ve sorgulamalarda bulunduğunu
söyleyen Başkan Suna “Yıkılan binanın çapraz altında
bulunan inşaatın temel kazısı derinleşince binanın
dayanma yapısı çökmüş, oturduğu zemin boşalmış,
bina birkaç saat içerisinde temel kazısı yapılan parsele
doğru devrilerek yıkılmıştır. Zemindeki boşalmaya
eş zamanlı olarak binanın kaydığının
tespit edilmesi can kaybını önlemiş, ancak telafisi zor
maddi kayıp meydana gelmiştir.”şeklinde kısaca ifade
etdi.
Başkan Suna Sütlüce’de karşı karşıya kalınan
bir Türkiye gerçeği olduğunun altını çizerek, “Başta
İstanbul olmak üzere ülkemizdeki yapı stokunun hali içler acısıdır.
Yapı stokunun mevcut durumu sır değildir. Hem bizler hem de
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri tarafından
defalarca kamuoyuyla paylaşılmıştır. Buna göre,
ülkemizde yaklaşık 20 milyon yapı bulunmaktadır. Bu
yapıların 13 milyonu kaçak ve ruhsatsızdır. İstanbul’da
bulunan 2 milyon yapının da en az yarısının aynı
şekilde kaçak ve ruhsatsız olduğu anlaşılmaktadır.
Ve inşaat mühendisleri, mühendislik hizmeti almadan üretilen
ruhsatsız yapıları riskli yapı olarak kabul etmekte,
can güvenliği açısından tehlike arz ettiğini düşünmektedir.”dedi.
Slaylarla teknik değerlendirmenin izahatınıda veren Suna, Sütlüce’deki
apartmanın yıkılmasından sonra şube tarafından
yapılan açıklamada, “İstanbul’da böyle kaç binanın
olduğunu” sorduklarını, İstanbul’da depreme bile
gerek kalmadan yıkılacak kaç bina bulunduğunu, İstanbul,
büyük trajediye adım adım yaklaşmakta olduğunu,
yerel yönetimler rant yaratmak amacıyla geliştirilen kentsel dönüşüm
projeleri dışında iç rahatlatacak, kaygıları
giderecek adım atmadadıklarını vurguladı.
Suna “İstanbul genelinde Sütlüce’dekine benzer sayısız
bina bulunmaktadır. Son bir hafta içerisinde önce Sütlüce’de
bina, birkaç gün sonra Sancaktepe’de bir ilkokulun ve son olarak da 30
Temmuz’da Ümraniye’de bir inşaatın istinat duvarı yıkıldı.
Bütün bunları tesadüfle açıklamak nasıl bilimsel
olmazsa, lokal olayları tartışmak, tek bir yıkımı
ele alıp neden-sonuç bağlamına işaret etmek, münferiden
suç-ceza ilişkisi tanımlayıp kamusal sorumluluğu yok
sayma da sorunun çözülmesini mümkün olmaktan çıkarmaktadır.
Çünkü sorun çok yönlüdür, iç içe geçmiş süreçleri işaret
etmektedir ve bugünkü halde merkezi ve yerel yönetimler birinci
dereceden sorumludur.”şeklinde çarpıcı açıklamalarda
bulundu.
Arka planında mühendislik hizmetlerinin niteliğin zayıf
olduğundan kaynaklandığını eğitimin yeterli
düzeyde ve deneysel olmadığını dile getiren Suna,
“Mühendislik hizmetlerinde nitelik kaybı gözle görülür bir düzeydedir.
Bu tespit, inşaat mühendisliği eğitim sorunları üzerine
tartışmayı zorunlu kılmaktadır. İnşaat
mühendisliği eğitimi sorunludur. Hemen her ilde açılan üniversitelerde
bir yandan eşit eğitim verilmemekte, diğer taraftan öğrenci,
öğretim üyesi, derslik, laboratuvar, fiziki altyapı, staj
olanağı, araştırmalar için ayrılan kaynak, ders
müfredatıyla uygulama arasındaki açı gibi temel konularda
hemen bütün üniversiteleri ortaklaştıran sorunlar bulunmaktadır.
Örneğin laboratuvar olanaklarından yeteri kadar yararlanamadan
eğitimini tamamlayan genç bir mühendisin kaliteli hazır beton
üretimi, kolon ve kiriş dayanımı, zeminin fiziksel ve
mekanik özellikleri gibi temel konularda yetersizliği mesleki süreç
başladığında açığa çıkmaktadır.”Acı
gerçek olarak değerlendirdi.
Sonuç olarak “Yapı üretim süreci bir bütün olarak güvenli
ve sağlıklı yapılaşma hedefinden oldukça uzaktır.
Zemin seçiminden zemin-yapı ilişkisine, doğru projeden
projenin eksiksiz uygulanmasına, kullanılan malzemeden yapı
denetim sistemine, mühendislik disiplinleri arasındaki ilişkiden
uzmanlık alanlarının hakkının teslim edilmesine,
mühendisin niteliğinden siyasi iktidarların ekonomik-politik
tercihlerinin yapı sürecine yansımasına kadar mesleki alanımız
sorunlar ve sıkıntılarla boğuşmakta, Sütlüce’deki
bina ve daha nicelerinin nasıl üretildiği sorusu yanıt
bulmaktadır. Dolayısıyla Sütlüce’deki binanın yıkılma
nedenleri ile Ümraniye’deki istinat duvarının yıkılma
nedenleri örtüşmektedir. Çünkü sorun yapı üretim ve
denetim sistemdeki zaaflardan kaynaklanmaktadır.”dedi
6 Haziran 2018 tarihinde İmar Barışı Uygulama Yönetmeliği
yayınlanmasını, imar affı olarak algılandığına
dikkat çeken Suna, “İmar affı nitelikli mühendislik hizmeti
almadan, nitelikli bir denetim sürecine tabi tutulmadan üretilen yapıların
kendilerini muhafaza etmelerine yol açacaktır.”Altını
kalın çizdi.
Suna, “2 Mayıs 2018’de Yapı Ruhsatı Formu Standardı
yayınlandı. Buna göre yapı ruhsatlarında bulunan mühendis
imzası kaldırıldı. Bu düzenlemenin izahı açıktır:
Mühendislik hizmeti almadan yapı üretimi devam edecektir.”şeklinde
bu tür kazaların devamı olacağını işaretledi.
yilmazparlar@yahoo.com
İSTANBUL BALIKLARINA KAVUŞACAK
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan "Denizlerin Terk Edilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi" kapsamındaki proje 19 Ağustos 2015 Çarşamba günü Riva açıklarında yapılan bir operasyon ile Basın tarafından gözlemlendi.
Tıklayınız ».