Lübnan'la Güç Birliği
Türk Arap ülkeleri iş insanları derneği (TURAB) Genel başkanı
Canan Sunay “Bugün Lübnan’ın yanında durma, destek olma ve
kardeşlerimize sarılma günüdür. Bugün Lübnanla güç birliği
yapma ve hatta Biladü’ş Şam’da birlik olma günüdür.”
Dedi
Sunay,
TURAB (Türk Arap ülkeleri iş insanları derneği) olarak bölgesel
anlamda alınabilecek tüm inisiyatifi alarak bu güç birlikteliğinde
etkin bir rol üstlenmeyi kuruluş maksadımıza uygun bir
yaklaşım olarak görüyor, iş adamlarımız ve
devletimiz tarafından atılacak adımları destekleyeceğiz”
açıklamalarda bulundu.
Yapılan online toplantıda; TURAB (Türk Arap ülkeleri iş
insanları derneği) Başkanı Canan Sunay’ın değerlendirmeleri
şöyle;
Lübnan büyük bir trajediyle sarsıldı. Olaya sabotaj mı ihmal/kaza mı tartışmasını noktasından bakılmasını bir yana bırakarak terör örgütleri ve diğer devlet dışı aktörlerin konuşlandırıldığı bu bölgede Beyrut patlamasını ülkesel ölçekte Lübnan’ı istikrarsızlaştırma harekâtı olarak görmek mümkün.
Ekonomik ve siyasi anlamda zayıflatılmış devlet yapısıyla
pek çok defa sahneye çıkarılan Lübnan’ın etkisizleştirilmesi
için pek çok senaryo devreye sokulmuş durumda. Ekonomik bir senaryo
anlamında; Enerji tüketiminde doğal gazı ilk olarak
2009'da kullanmaya başlayan Lübnan, ihtiyacını Arap Doğal
Gaz Boru Hattı'ndan ithal ettiği Mısır gazıyla
karşılıyordu ancak Sina Yarımadası'nda boru hattına
düzenlenen saldırılar ve Lübnan'ın ödemeleri
geciktirmesi gibi sorunlarla bu hat, 2010'da devre dışı
kaldı. Kesintiden sonra ülkenin enerji sektöründe doğal gazın
payı giderek azaldı ve sıfıra düştü..
Bu kapsamda Lübnan özelinde sadece ekonomik anlamda değil çok yönlü olarak Doğu Akdeniz’de enerji merkezli bir dizaynın sürdüğünü söylememiz mümkün. Bu maksatla; İsrail ve Küresel Güçler:
HUB’ında Hayfa Limanına alternatif ticaret merkezlerini
etkisizleştiriyor,
Kısaca İsrail Akdeniz’e çıkış rotalarını ve kontrol altına alıyor,
Akdeniz çıkış arazisini şekillendiriliyorlar.
Bir sonraki adımda Filistin ve Ürdün’le ilgili bazı gelişmeleri
görmemiz mümkün.
Türkiye açısından bakıldığında ise Doğu
Akdeniz'de önemli bir ihtilaf alanı, İsrail'in kıta sahanlığı
ihlalleri ve Lübnan ile yaşadığı gerginlik. Lübnan
ve İsrail münhasır ekonomik bölgeleri kesişiyor. Hakkını
uluslararası arenada arayan Lübnan, bölgede Türkiye ile iş
birliğine gitme aşamasındayken bu patlamanın meydana
gelmesi de Türkiye’nin üstlendiği rol açısından
konunun ayrı bir yönünü oluşturuyor.
İhracatçı ülke potansiyeline sahip Lübnan, doğal gaz ve petrolden elde edilecek gelirle kamu borçlarını azaltmayı da düşünüyorken kanlı iç savaşın başlangıcının üzerinden 45 yıl geçtikten sonra Lübnan bu büyük olayla yeniden siyasi, ekonomik ve sosyal bir istikrarsızlık sürecine doğru hızla itiliyor.
Bu sefer farklı bir dizaynda farklı parametrelerle gerçekleşen süreç, Biladü’ş Şam olarak bilinen Suriye, Filistin, Lübnan ve Ürdün yani Şam Beldelerinde farklı boyutlarda hissediliyor.
Afganistan-Hazar-Körfez-Irak-Suriye ve Akdeniz Enerji aksındaki mücadele denge oyunları çerçevesinde güç savaşları devam ediyor.
Beyrut ağlıyor.
Bugün Lübnan’ın yanında durma, destek olma ve kardeşlerimize
sarılma günüdür. Bugün Lübnanla güç birliği yapma ve
hatta Biladü’ş Şam’da birlik olma günüdür. Biz TURAB (Türk
Arap ülkeleri iş insanları derneği) olarak bölgesel
anlamda alınabilecek tüm inisiyatifi alarak bu güç birlikteliğinde
etkin bir rol üstlenmeyi kuruluş maksadımıza uygun bir
yaklaşım olarak görüyor, iş adamlarımız ve
devletimiz tarafından atılacak adımları destekleyeceğimizi
bilgilerinize sunuyorum. Tüm Lübnan’ın başı sağolsun.
Yaralılara acil şifalar diliyorum.
yilmazparlar@yahoo.com
İSTANBUL BALIKLARINA KAVUŞACAK
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan "Denizlerin Terk Edilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi" kapsamındaki proje 19 Ağustos 2015 Çarşamba günü Riva açıklarında yapılan bir operasyon ile Basın tarafından gözlemlendi.
Tıklayınız ».